Gözlerimdeki uykusuzluğa bakarken uzamış sakallarımın gizlediği gülümseme selam etti aynanın obur ucundan.
Bir Mavi parfüm şişesi rafta ...
Sana olan en erken özlemlerim geldi aklıma..
Oda tika basa kahverengiydi o günlerde.
Oda tika basa kahverengiydi o günlerde.
Düşüncelerim, sevgi,ecnebi portakal suyu,merak,arayış ve masanın üstündeki bir kaç kelime vardı.
İyi kotu bir araya getirince onları, sen kokuyordu artık mavi şişenin güzelliği...
Gökyüzü de başkaydı.
Kimi zaman griden ayrıydı yağmur habercisi ulağın kaftanının rengi..
Ne kadar yoksul olduğum aklıma gelir bazen.
Çok masumum ben aslında, senden evvel seviştiğim bazı yalanları ve kuş bakisi nefretlerimi saymazsan...
Belki Masmavi değil parfüm şişesi fakat inanmış gibi maviliklere...
Senin gelişin gibi hatta.
Tam da burnumun ucunda göz kaleminin izi.
Koşar gibi geçti önümden zaman, ama kolumdan çekti duraksayınca anlık nefesi.
Kaybetme dedi sevdalarını zerre umut kalsa bile...
Eğer bir şiir sığıyorsa mavi bir şişeye neden yüreğin bir odasına sığdıramasın ki insan tanrı misafiri sevdaları.. Gezgin huzurları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder